Çocuğum Neden Söz Dinlemiyor?
Çocuğum neden söz dinlemiyor? Çocuğuma ödev yaptırmak imkansız, dersin başına oturtamıyoruz, bizi dinlemiyor, ne yapmalıyız? Okulların açılmasıyla birlikte birçok ebeveynden aldığım ortak sorular bu şekilde.
Bu durumun birden fazla açıklaması olabilir. Bu yazıda her çocuğun biricik olduğundan bahsedeceğiz. Birden fazla çocuğu olan ebeveynler ne demek istediğimi anlayacaktır. Çocuklardan biri uyumlu, sakin, kurallara kolay uyan ve sorumluluk sahibi olabilir. Diğeri ise yerinde duramayan, kurallara uymak istemeyen bir yapıda olabilir. Bu farklılık doğuştan gelen kişilik farklılıklarının, biricikliğin ortaya çıktığı yerdir.
Çocuğum beni hiç dinlemiyor ne yapmalıyım?
Peki bu ne demek? Çocuğumun doğuştan gelen kişilik özelliği onun hiçbir zaman uyum sağlamayacağı anlamına mı gelir? Tabii ki hayır. Çocuğunuzun kişilik özelliğine uygun olarak sınır öğrenmesi gerekir. Hayatında “Bunu yapmak istiyorum” ve “Bunu yapmak istemiyorum”dan yeni bir bakış açısı kazanmasına ve “Bunu yapmak istemiyorum, ama yapmam gerekiyor”u görüp uyum sağlayabilmesine olanak sağlanabilir. Bunun da yolu ebeveynlerin tutarlılıkla çocukla iletişim kurma şekillerini değiştirmesinden geçer.
Çocuğunuzun kişilik yapısı otomatik olarak “istiyorum-istemiyorum” üzerinden işliyorsa duygusal çekim ve itimle karar veriyor demektir. Yani çekim duyduğu şeyi yapmak istiyor, itim duyduğu şeyi yapmak istemiyordur. Dolayısıyla ebeveynlerin de onunla iletişim kurarken öncelikle duygusal ihtiyacını ve işleyişini görmesi gerekmektedir. “Bunu istediğini görüyorum, ancak şu anda yapamayız” veya “Gerçekten yapmak istemiyorsun ama ödevlerini bitirmen gerekiyor” şeklinde önce duygusunu görmek sonrasında ise sınırı-kuralı-gerekliliği ifade etmek gerekir. Bu sayede çocuk, duygusal ihtiyacının ebeveyni tarafından görülüp anlaşıldığını kavrar. Bunun otoriter bir çatışmadan ziyade gereklilik olduğunu zamanla idrak eder, uyum sağlar. Burada özellikle bunun zamanla olacağını ifade etmek istiyorum. Bu süreçte ebeveynlerin mutlaka tutarlı kalmaya, evet’lerinin ve hayır’larının aynı ve sabit kalmasına ihtiyaç var. Bağırmadan, şiddet uygulamadan, mümkün olduğunca hep aynı tutumla çocuğun önce duygusunu görmeye sonra sınırı-kuralı-gerekliliği dile getirmeye devam etmeleri gerekmektedir.
Çocuğuma nasıl söz geçirebilirim?
Burada temelde çocuğun duygu düzenleme süreçleri güçlenir. Hayır’ları kişisel red veya otoriter çatışma olarak algılayıp duygusal reaksiyon göstermekten ziyade dış dünya etkileşiminin bir getirisi olarak sorumluluklar ve gereklilikler olarak görmeye başlar. Bu noktada ebeveynler için işin en zor kısmı sabretmek. Çünkü çocuklarının bu iletişim diline uyum sağlamaları zaman alacak. Uyum sağlanana kadar da uyumsuzluk devam edecek. Çocuk ödevini yapmak istemeyecek ve çatışacak. Uyum sağlamamak için direnecek ve bütün bunlar olurken ebeveyninin onu aynı tutarlılık ve iletişim diliyle karşılaması gerekecek.
Çocuğum neden söz dinlemiyor?
Tutarlı ebeveynlik ve benim empatik sınır çizme şeklinde tanımladığım iletişim diline geçtikten sonra çocuğun zaman içinde uyum sağladığı görülecektir.
Uzm. Klinik Psk. Zeynep Hilal Çelik