Evlilik Doyumu, Doymak Ya Da Doymamak…
“Olmak ya da olmamak işte bütün mesele bu” bir dönemin efsaneleşmiş, bir dönemin klişeleşmiş sözünün mimarıdır William Shakespeare. Aslında çift kutupların birbiriyle eşsiz dansını anlatan ince bir dokunuşta bulunmuştur. Günümüz ilişkilerinde belki de en birincil ihtiyaç haline gelen, doymaya dair güdülenmenin odak noktamız olmasıdır. “Doymak ya da doymamak gerçekten bütün mesele mi bu?” diye bir farklı bir açıdan bakmakla başlayabiliriz. Evlilik doyumu günümüzde kulağımıza çalınan popüler bir tını olarak sıkça gelmeye başladı. Birkaç kelime ile özetlemek gerekirse, evlilik doyumu, ilişkideki beklenti ve ihtiyaçların ne kadar karşılandığına dair oluşturulan bir algıdır. Kültürel normlar, mizaç özellikleri, cinsiyet, eğitim durumu, evlilik ideolojisi, cinsellik, sosyoekonomik düzey evlilik doyumunu etkileyen önemli paydalardır.
Birçok şeyde olduğu gibi ilişki de bir matematik üzerine kuruludur. Tıpkı iki kümenin kesişimi gibidir, kişilerin kendine ait elemanların olduğu kümenin yanı sıra ortak değerlerin paylaşıldığı bir kesişim kümesi de vardır. Kişiler kendilerine ait elemanları arasında ailevi ilişkileri, ilgi alanları, arkadaşlık ilişkileri, mesleği ve iş kimliği, hobiler, zevkler, tercihler gibi elemanlar bulunurken, ortak elemanlar olarak cinsellik, sadakat, aşk, ortak sorumluluklar, çocuk gibi elemanları paylaşırlar.
Doyum Eksikliğini Algılama
Kişiler zaman içerisinde kendilerine ait elemanlarda yaşadığı doyum eksikliğini, ortak paylaşılan kümenin ihtiyaçları olarak algılanmaya başlar. Bu durum ilişkide alma verme dengesinin bozulmasına ve kişinin kendi kümesinde bulunan ihtiyaçları eşi üzerinden karşılama isteğine iten parazit ilişki kavramı meydana getirir. Doyum ihtiyacına kapılan birey, diğer bireyin elemanlarını hiçe saymaya başlar ve kendi elemanları üzerinden o kişiyi kendi kümesi içine almaya çalışır. Böylece beklentilerini asıl nesne üzerinden değil, elde bulunan nesneden almaya çalışır ve beklenen doyuma ulaşamaz. Günümüz sağlıksız ilişki ve evliliklerin zemininde bulunan en kronik durum budur diyebiliriz.
Gerçek aşk ve evlilik doyumunu hissetmek kişinin ben ihtiyaçlarının biz ihtiyaçları ile sağlıklı ayrışmasından geçer. Ziya Paşa’nın dediği gibi “ayinesi iştir kişinin lafına bakılmaz” sözünü günümüz ilişkileri için uyarlarsak şikayet ettiklerimize değil, kendi yaptıklarımıza odaklanmak her şeyi daha kolaylaştıracaktır. Evliliğinizin doyması dileğiyle 😊