Saç Yolma Bozukluğu (Trikotillomani) Nedir?
Trikotillomani (saç yolma bozukluğu) genellikle çocuk, ergen ve genç yetişkinlerde görülen, tekrarlayıcı biçimde saç koparma davranışının olduğu, belirgin saç kaybına neden olabilecek bir hastalıktır. Kişinin sosyal yaşamında ve işlevselliğinde bozulmalara yol açar. Bazen kaş, kirpik, diğer vücut bölgelerindeki kıllar, ya da deri koparma şeklinde de görülebilir. Obsesif-kompülsif bozukluklar gurubu içerisinde yer almaktadır. Genellikle hastalar aynı zamanda takıntılar ve zorlantılar da yaşadıklarını bildirmişlerdir. Yani saç koparma davranışı, obsesif-kompülsif bozukluktaki gibi bir kompülsiyon tepkisi olarak değerlendirilebilir.
Saç Yolma Bozukluğu – Trikotillomani Yaşayanlar…
Elif, 27 yaşında evli ve bir çocuk sahibi bir kadındır. Evliliğinin ve ilk gebeliğinin ardından çalışmayı bırakmıştır. Ev işleri, çocuk bakımı, sosyal etkinliğin azalması ve ilişki problemleri yaşaması, stres seviyesini yükseltmiştir. Bir gün zihni düşüncelerle doluyken, fark etmeden elini saçına doğru götürmüş, parmağına dolamış ve koparmaya başlamıştır. Masada birikmiş saç yumağını fark ettiğinde ise kendini çok kötü hissetmiş, kimse görmeden saçları tuvalete atıp sifonu çekmiş. Ertesi gün de yapılacak işleri düşünürken elinin saçına gittiğini, kopardığında ise rahatladığını fark etmiştir. Bir kaç ay sonra saç diplerinde şerit şerit boşluklar belirdiğini gördüğünde psikolojik destek alması gerektiğini kabullenmiştir.
Bu örnekte de gördüğünüz üzere, kişiler daha çok stresli, zihinleri dolu ve karışık olduğunda saçlarını istemsizce kopardıklarını, bunu yaparken rahatladıklarını, stres düzeyinin azaldığını, ancak saç, kaş ya da kirpiklerinde boşluklar gördüklerinde kendilerini kötü hissettiklerini belirtirler. Buna ek olarak, sosyal yaşamda bu boşlukların görülmesinden rahatsızlık duydukları için sosyal içe çekilme görülür. Bu sebeple, saç yolma davranışı fark edildiğinde, ciddi saç kaybı oluşup sosyal hayatı olumsuz etkileyecek düzeye gelmeden psikiyatrik ve psikolojik desteğe başvurmanın önemli olduğunu düşünüyorum.
Tedavi; İlaç tedavisi, dürtü kontrolü konusunda danışanlara yardımcı olurken, psikoterapi de stres ile başa çıkmada daha işlevsel tepkiler geliştirerek yaşam kalitesini arttırmayı amaçlar.
Özellikle ergenlik ve genç yetişkinlik döneminde sosyal çevre ile uyumun benlik saygısını olumlu ya da olumsuz yönde etkileyebileceği düşünülürse, erken müdahale, gelişebilecek diğer öz güven sorunlarının da önüne geçilmesini sağlayacaktır.
Uzman Klinik Psikolog Beyza Ergen