Eyvah! Dünya’da Salgın Var: Stres ve Kaygı Katsayım Gitgide Artıyor!
Corona virüsüne (COVID-19) bağlı olarak stres ve kaygı seviyeniz arttı mı? Öyleyse, merak etmeyin yalnız değilsiniz. Bu durum karşısında stresinizin ve kaygınızın artmış olması insani bir reaksiyon. Ancak yoğun stres altında olmak bağışıklık sistemimizi olumsuz etkileyebilir. Bu yüzden ruhsal sağlığımızın önemi iyice artmaktadır. Şimdi size bu zorlu günlerde ruh sağlınızı koruyabilmek ve stresinizi kontrol altına alabilmeniz için bir kaç öneride bulunacağız.
Stresinizi fark etmeye çalışın: stres yaşamın içinde ve baskı karşısında zaman zaman yaşadığımız son derece normal bir durumdur. Stresli durumlar karşısında görülen semptomlar;
- Üzüntü, karışıklık, sinirlilik, öfke, huzursuzluk ve intihar düşünceleri
- Azalan konsantrasyon, verimlilik ve üretkenlik
- Sosyal geri çekilme ve tecrit
- Kişiler arası sorunlar (ör. Yalanlar, savunmasızlık, iletişim sorunları)
- Gerginlik (örn. Baş ağrısı, çene kenetlenmesi, diş sıkma)
- Vücut ağrısı (ör. Baş ağrısı, kas spazmları)
- Düşük enerji (ör. Yorgunluk, halsizlik)
- Uyku sorunları (ör. Uykusuzluk, kabuslar)
Bu semptomları yönetmenin ilk ve önemli adımı, stresle ilişkili olduklarını tanımlayabilmektir. Duygularınızı anlamak ve yönetmek için duygusal durumunuzu tanıma yeteneği esas olandır. Corona virüs’ü öğrendiğinizden beri bu belirtileri fark ediyorsanız, normal bir stres tepkisi yaşıyor olabilirsiniz. Dünya Sağlık Örgütü, COVID-19’u önlemlerin ve tedbirlerin önemini vurgulamak için bir salgın olarak ilan etti. Buna paralel olarak, stresiniz sizin için de aynı şeyi yapıyor ve sizi harekete geçirerek önlemler almanız konusunda motivasyon sağlıyor.
Kaygınızı fark etmeye çalışın
Anksiyete, vücudumuzun potensiyel tehlike karşısında gösterdiği bir tür uyarı sinyalidir diyebiliriz. Bazen kaygı öznel deneyimlere bağlı gelişebilir. Örneklemek gerekirse travma, yaralanma, fobiler veya kişisel geçmişimiz gibi. Bu tür olumsuz öznel deneyimler gerçeği çarpıtma gücüne sahiptir ve içinde güçlü duygular barındırır. Bazen hayal edilen bir tehlike bile sizi yoğun kaygıya sürükleyebilir. Bazen de Corona virüs gibi gerçek bir tehlike ile tetiklenebiliriz. Peki yaşadığımız bu kaygıyla nasıl mücadele edebiliriz?
· Haber takibinizi limitleyin: güvenilir bir kaynak belirleyin ve gündemi belli bir saat limiti koyarak takip etmeye çalışın. Sosyal medya ve internette dolaşan bir çok bilgi kirliliği olduğunu ve güvenilir olmadığını aklınızdan çıkarmamaya çalışın.
·Görüntülü konuşma uygulamalarından faydalanın: facetime, whatsapp ve skype gibi uygulamalarla sevdiklerinizle yüz yüze görüşmeler yapmaya çalışın. Durumunuzu biraz da olsa normalleştirmenize yardımcı olacaktır.
·Düzeninizi korumaya çalışın: kaygı düzen bozulunca artış göstermeye eğilimlidir. Düzenli uyku , beslenme ve egzersiz rutinlerinizi sürdürmek için elinizden geleni yapmaya çalışın.
·Kendinizle ilgilenin: bu gibi travmatik zamanlarda kendinizi ihmal etmekten kaçının. Öz bakım rutinlerinizi sürdürmek çok önemli. Yazı yazmak, meditasyon yapmak, ailenizden veya terapistinizden destek almak yatıştırıcı etki sağlayacaktır. Özellikle uyku moduna geçmeden önce korkularınızı artırabilecek filmlerden ve haber programlarını izlemekten kaçının.